26 Kasım 2012 Pazartesi

Dostluk üzerine..

Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlarr dırırırırmmm ... diye bir giriş yapmak istiyorumm.Ama çok alakasız olucak neysee :D

 Bugünkü konumu dostluktan yana seçtim . Tabi her şey o kitaptan sonra başladı.. Dostlugun kıymetini, dostlugun her geçen gün artan değerini ..

Benimde dostum var..
Ama her şeyimi paylaşamıyorum onunla. İlkokul 3 üncü sınıftan beri birlikteyiz. Her tenefüs birlikte dolaşırdık. Yani ikiz gibiydik. Sonra lise de yollarımız ayrıldı.. Tabi birde kıskançtık. (en çokta ben) Bir de kardeşim olmadıgı için onu kendime daha yakın görürdüm. Böyle başka arkadaşlarla dolaşmasını, konuşmasını falan kıskanırdım. Ama şimdi lise de yollar ayrılınca başka arkadaşlıklar, başka dostluklar kapıyı çaldı. Değerimizi daha iyi anladık..

10 ve 11 inci sınıfta 2-3 yakın arkadaşım oldu. Onlarla gezdim dolaştım. Bana kardeşim diyorlardı. Her şeyimi paylaşıyordum. Onları teselli ediyordum. Falan filan. Sonra 11.sınıfın sonlarına dogru bir olay oldu. Aslında bir çok olay oldu. Şimdi burda anlatsam karışcak hepsi. Özetle bana kardeşim diyen biri beni sebepsiz yere suçlayıp yollarımızı ayırdı. Ben günlerce üzüldüm,ağladım. Çünkü dostluk benim için okadar çok değerli ki anlatamam.. Seni hiç satmam, hep senin arkandayım diyen kişi bir süre sonra tavrını koydu. O günden sonra anladım ki konuştugun her kişiye dost gözüyle yaklaşmıcaksın ve hep bir mesafe koyucaksın.  Bende öyle değildi işte. Kapılmıştım. İyi anlaşıyorduk. Sonra sırasıyla herkes satışa geçti. 11. sınıfta çok olay yaşadım. Sınıfta 1 kızı sevmiyorlardı ki o kızlada biz iyi anlaşıyorduk. Ben onunla konusuyorum diye bana sataşmayan kalmadı. Neymiş dedikodu yapıyomuşum bilmem ne. Ulan ben öyle adilik yapacak biri miyim? Benim sizinle konuşmam sizinle, onunlada konuşmam onunla kalır. Beni tanıyamamışlar. Sonra bi kız vardı, sinsi,kurnaz,aptal beni ona buna kötülüyordu. Kısaca çekemiyordu. Çünkü ben 2 kızla yakındım başka sınıflardan.Bizim sınıftan da 1 kızla. O ona buna beni kötüleyen kız da tekti ve kıskanıyordu. Vuracagı tek kişi bendim ve beni hedef aldı. Sonra çogu o salak kıza inanmaya başladı. Ağzımı açsam başka bir şeyle vuruyorlardı. 11 inci sınıf çok olaylı geçmişti. Ama kazandım. Şimdi hayatımda onlar yok. Zaten olmasına da  gerek yok.O sınıftaki ortamdan da kurtuldugum için çok rahatım.Zaten en kopuk sınıf bizdik.Ben herkesle muhabbet etmeye çalışıyordum.Çünkü öyle ayrımcı olmak bana göre değildi (!)
Tamam şimdi bana 1 kişi yetiyor. Ha ona her şeyimi anlatamıyorum tabi biraz bakış açısı farklı. ama bitek o olsun gerisi önemli değil.

Zaten 12.sınıfta da dershaneden ve okuldan başka arkadaşlar edindim. Birkaç kişiyle yine yakın arkadaşlıklar kurdum. Ama tabi hep bir mesafeyle. Çünkü o darbeyi yemiş birisi olarak dan adımları dikkatli atıyorum :)

Yaaa işte öyle. Şimdi çogu üniversiteyi kazandı. Yine yollarımız ayrıldı. Ama o 3 üncü sınıftan beri tek dostum olan kişi burada okuyor. O yüzden şanslıyım. Diğerleriylede telefondan konusuyoruz bazen.

 Bu arada o kitaba da değinmek istiyorum. '' Ateş Böceği '' yolu. Kitabı dostum verdi. Ve okadar güzel ki burda anlatmam imkansız.. Kitabın son sayfalarında hüngür hüngür ağlamaya başladım. Çok etkilendim:/
Okuyun, bana hak vereceksiniz :)




Bu ara da benim de kasım böyle geçti ;

16 Kasım 2012 Cuma

Burdaymışım^^

Selam canlarım ciğerlerim.  Şuan ayagımı uzatmış pis yediliyi seyrederken yazıyorum. Çoook monoton bu günler çooook.
Yine sıkıntılarımı açmayımda naparım bilmiyorum. ( tek içimi dökebileceğim yer burası oldugu için )

Benim sivilceler aha geçti dedim yaa geçmedi işte geçmedi ( küfürleri saydırıyorum burada) azalıp azalıp çoğalıyor. O doktorun verdigi kremde bitti sayılır. Neyse biz sonra karar verdik özel hastaneye gidelim diye. İyi bi incelensin ne var ne yok çıksın dedik. Hormon testi yapıldı temiz çıktı. (Allahtaan) Cildimin fazla yağlanmasından kaynaklanan bişeymiş. Yağ artışı fazla olmuş. Neyse işte hormonlarda temiz çıkınca bu yine hapla krem yazdı bi de köpük sabunu. Bakalım onları kullanıcam. Şimdi küçük küçükler yine. Of çıldırıcam ya ne oldu da bu hale geldim anlayamıyorum. Zaten cildim yağlı...

Neyse işte bi ara depresyona falan girdim her gün her küçük bişey de her bi boka ağlamaya başladım. Ama kimseye belli etmiyorum,kimseye söyleyemiyorum. Çünkü bişey yok ortada bir den ağlama istegi geliyor ve kendimi ağlarken buluyorum. Her gün ders çalışmaya çalışıyorum. Uyku düzenim berbat oldu. Bu kadar soru çözüyorum,test çözüyorum ya sonucumun ne olacagını merak ediyorum. Bazıları bu kadar çok çalışma beeaa zorlama kendini diyor. Bunlarda bazen ailem (babam genellikle) oluyor. Ama bi gerçek var ki kendimi sıkmasam çalışmasam okadar çok, nasıl başarabilirim? Ki ben geçen sene bu kadar çok çalışmıyormuşum. (kendimi çalışıyor gözüyle görüyordum da ) Daha dogrusu hiçbir şey bilmiyormuşum. Cidden bol motiveye ve güvene ihtiyacım var şu yıl:(

Kendime güveniyorum aslında ama geçen seneyle karşılaştıgımda ödüm kopuyor, yine sanki aynı puanlar, aynı durumları yaşayacakmışım gibi geliyor. Deliriyorum.Çıldırıyorum. Ağlıyorum. 

Neyse benim fake facebook adresim var. Bikaç gün önce Koreli bi çocuk beni eklemiş. Nasıl tatlı ama yaa. Şimdi onunla ingilizce konuşarak anlaşmaya çalışıyorum. Ama tabi fake oldugumu söyleyemedim:( en azından kafamı dağıtıyor. Farklı yerde farklı insanlarla konuşmak hoşuma gidiyor. Onlarında yaşamını göz önümde bulunduruyorum. İngilizcemi geliştirmemde de yardımcı üstelikk :) Kızılderiliden sonra Koreliye el attım hhahaha. Gerçi bakın ben onları bulmuyorum onlar beni buluyorr:))




Evet şimdi biraz daha film izleyip derslere gömüleyim. Öptüm sizii.















1 Kasım 2012 Perşembe

Hey :(



Merhabaaa merhabaaaa

Çokkk yorgunum. Derslerden, dersanelerden kusasım geliyor. Bu işkenceyi daha fazla çekmek istemiyorum :(

Neysee ben bu blogu açtıgımdan beri defterime yazı falan yazmıyorum. Sıkıldıgım zaman defteri karalar, kendimce de saçmalardım. Sanırım bi süre bu blog da saçmalayacagım. Keşke resim yapma gibi bişey olsaydı şu bloglarda, yazar,çizer çıkardım hiç değilsee.

Halaa yalnızım kalbimi çalıp giren birileri yokk. Daha çok çalıp kaçanlar var. Onlarada ben aldırış etmiyorum. Gelceksen adam gibi gel yanii. Ne o çocuk oyuncagımı kalbim:/ ??

Bu arada Kasım  gelmiş.. Yaz ne çabuk geçti ya.. Kızılderili günler, tatil günleri geçip gitti bi anda. Yaz gibisi YOOOOK.. Şimdi gelde bu soguklarda uğraş. Böyle hava uzun süreli karanlık olunca içim sıkılıyor :(

sıkıldım ve gidiyorum şimdilik :/
                                                                              :( :( :(: :((


















Öpüldünüzzz şekerlerr