30 Temmuz 2013 Salı

Temmuzun ortası: adı aşk.

Yanarım yanaarım ne yapsaaam yanarıııım, aah bunların  hesabını kimlereeee sorayımmm???

Bugün güzel şeylerden bahsedeceğim kısa ve öz. Çünkü yazacak başka detayım yok. Yazsam da derdime çare yok. Derdimee dermanım yookk.

Şimdi böyle kelebek gibi havalardayım. Kalbim pırpır. Bil bakalım ne oldu? Doğru tahmin ettin. Bunun adı aşk..

Uzun zamandır konuşmadığım, (birbirimizle) konuşamadığım(ız) ortaokul arkadaşım. Aynı sınıfta değildik ama karşılaşıyorduk tabi. Gel zaman git zaman derken Tanrı bizi feyste karşılaştırdı. Bundan bi 2 yıl önce falan.
Bazen ben yazıyorum bazen o. En çok o. Ama tabi yine uzun süre konuşamıyorduk. Ne bilim yazmıyodu çocuk.
Sonra ne mi oldu? 2-3 ortaokul arkadaşlarımın yazmaya başladıgı sıralarda, bu da geldi. Konu konuyu açınca tel muhabbeti oldu. Günler geçtikçe birazcık daha iyi olduk gibi yine emin değilim. Daha 2 hafta anca oldu.. Size demiştim ben temmuzun ortası benim için bir dönüş noktası diye. Akışına bıraktığım şey gerçekten kendiliğinden gelişiveriyor.
Ama bazıları gelişmiyor işte. Neyse içim sıkıldı yine.

Daha sonra geleyim bari gelişmeler için. Şimdilik gideyim.

18 Temmuz 2013 Perşembe

O


Pavese gibi, kadınlarla hep kötü deneyimleri olmuş şansız bir adamdı. Ama kadınları seviyordu. En çok da “git ” diyenleri. Çokça ayrılığı oldu, pek gözyaşı yoktu. Duygularını göstermeyen, kendine saklayan, kendine saklanan bir adamdı. Yalnız bir adamdı. O’nu arıyordu B’yi arar gibi. “Kendimi yalnız bırakmamak için bütün gece aynanın karşısında oturdum.” diyordu O’na, daha doğrusu duvarlara. Konuştuğu duvarları, dinlediği sokakları, içinde yaşadığı kitapları vardı. Kendi gerçekliğini sorgularcasına okuyordu.  Bir de içiyordu, sigarasına rakısını katıp içiyordu. O’na içiyordu.
İçerken en çok siyahla beyazın orta yerinde bir bulamaç gibi duran hayatının griliğini düşünüyordu.  Başka hayatların renklerini düşünerek içiyordu. Herşeyin O’nunla ilgili olduğu bir dünyada henüz karşılaşmamış olmaları bile şaşırtıcı değildi. Ama acelesi yoktu, kadınına dokunmak için bekliyordu.
“Herkese bir bakışı var ölümün.
Ölüm gelecek ve senin gözlerinle bakacak.
Bir ayıba son verir gibi olacak,
belirmesini görür gibi
aynada ölü bir yüzün,
dinler gibi dudakları kapalı bir ağzı.
O derin burgaca ineceğiz sessizce.”
                                        C.Pavese

13 Temmuz 2013 Cumartesi

Çocukluğum, Çağım

On dokuz yaşıma geldiğimde nasıl bir kız olacağımı hayal ederdim hep. Saçlarımı merak ederdim. Annemin her zaman kısacık kestirdiği saçlarımı belime kadar uzatabilir miydim acaba? Güzel biri olacak mıyım en çok merak ettiğim sorular arasındaydı. Kendimden büyük gördüğüm herkesten imrenirdim. Hareketlerini incelerdim uzun uzun..

Tabi hayatın darbe vuracağını,bana oyun oynayacağını kestiremiyordum. Çocuktuk hani daha evcilik oynardık. Bazen beni oyuna almıyorlar diye ağlardım. Düştüğüm için ağlardım, cezalı olduğumda dışarı çıkamayacagımdan; arkadaşlarımla oynayamayacağımdan ağlardım.

Hele lise de sevgilileri oldukları zaman imrenerek bakardım. El ele koşturarak eve gelirler eşyalarını bırakıp sinemaya ya da gezmeye giderlerdi. Bazıları da ailesinden gizlice sarmaş dolaş görünmeden kaçarlardı. Bende düşünürdüm, benim de ailem izin verir miydi büyüyünce sevgilimle gezmeme. Yoksa kaçak mı görüşecektim..

Büyüyünce hayatın ne kadar değişik olduğunu, ölmenin,doğum yapmanın,yaşlanmanın döngüsünü kavradım.
Ölümün var olduğuna inandım. Acısını hissettim. Nasıl dayandıklarını, nasıl ayakta durduklarını izledim. Biri öldüğünde biri de doğum yaptığında şaşırdıklarını,dua ettiklerini gördüm. Biri gitti,biri geldi hesabı.

Büyüdüm. Ama henüz tam büyümedim. Hala bir yanım çocuk. Düştüğümde dizim acımıyor artık. Kalbim acıyor. Her defasında kalbim acıyor. Ufak çizikler atılıyor üstüne. Dostundan,sevgilinden ya da ailenden.

Büyüyünce artık birtakım sorumluluklar yükleniyor üstüne. Ders çalışmalısın,okumalısın,kendini kurtarmalısın..
Aileye sanki yükün fazlaymış gibi geliyor. Katkı sunmak istiyorsun. Onlar için bir şeyler yapmak istiyorsun. Henüz çalışmadığım için insanın gözünde bu daha da büyüyor. Babadan para istemekten utanıyor bazen insan.

Şimdi neyi mi merak ediyorum? Aslında çok şeyi. Üniversitemi,yeni arkadaşlarımı,iş hayatımı,evleneceğim adamı,çocuğumu,yaşlılığımı. Yaşlı olduğumda nasıl olacağımı. Küçükken merak ettiğim şeylerin şimdi bin katını merak ediyorum. Biliyorum o günlerde gelecek. Belki gelemeyecek,göremeyeceğim. Hayat bu.

Şimdi akışına bıraktım tabi. Geriye dönüp değiştirmek istediğim birtakım anlarım var benimde. Keşke dememek için çok çabalıyorum. Ama olmuyor işte. İnsanoğlunun ruh hali değişiyor.

İnsanın büyüdükçe artıyor dertleri sözü doğru tabi ya. Kim bilir daha hangi zorluklarla karşılaşacağım.Şimdi hayattan tek istediğim güzel bir gençlik çağı yaşamak.
Geri gelmeyecek bu anlar bir daha biliyorum. Biliyorum bir daha böyle fırsatlar elime geçmeyecek. Onun için her anın tadını çıkartsak?

10 Temmuz 2013 Çarşamba

Blogum 1 yaşındaaaaa

Blogumun doğum gününü kutlamayı unutmuşuuuuuuuuuuuuum o.O
7sindeymişş, bu tercih dönemi bilmem ne diyince kaldı.

Henüz 1 yaşındayızz. Daha dün gibi yazmak için kalbim pırrpırrr atıyordu. Hala atıyor ama o ilk günkü gibi olmuyor işteee.
Neyse bana burda sizinle paylaşımlarımı sunduğu için teşekkürlerimi iletiyorum. Daha da çok yazmak için bana ilham vermesi dileğiyleee;

Bol yazışmacalı günleer :D

6 Temmuz 2013 Cumartesi

Üni tercihi yardım......

Direk konuya giriyorum çünkü uzun uzun anlatmak istemiyorum:/
Bana açık öğretimden önerebileceğiniz, önü açık 2 yıllık bir bölüm var mı? Neden 2 yıllık, çünkü puanımın seneye düşmesini istemiyorum. Seneye tekrar giricem sınava, bu sene puanım düştüğü için ne yazık ki istediğim sonucu alamadımdım..
Bari elimde kendimi motive edecek bir şey olsun istiyorum. Sosyal hizmetleri büyük ihtimalle yazmayı düşünüyorum.Staj da yapılıyormuş. Diger yandan halkla ilişkileri düşünüyorum ama çok açık varmış ,malum meslek liselerinde falan da okunuyor. Bunları okuması kolay bir bölüm diye seçtim. Arkadaşlardan birkaçı okuyor memnun. Beni 1 yıl zorlamaması gerek. Bir de insan kaynaklarını arkadaşım çok iyi, kolaylıkla iş bulunabilinir diyor ama muhasebe ve finansal işlemler seni batırır diyor. Siz ne dersiniz ne yazayım, napayıım?:/
Üniyi adam akıllı kazanana kadar uğraşıcam başkaa şansım yoook ki.